SAHİBİNDEN AZ KULLANILMIŞ DOĞUM GÜNÜ
Merhaba;
Günlerin özel bir anlam ifade edebileceğini ve hayatı bir bütün olarak düşünecek olursak anı ve hatıralardan ibaret olduğunu henüz bilmediğim vakitlerde doğum günü, sevgililer günü vs. gibi günleri kutlamak aşırı saçma ve hatta bir o kadar da çekilmez gelirdi. Fikir mi değiştirdim? Evet değiştirdim, hem zaten ben de değiştim. Çünkü yaşanılan her ne varsa hüzün, keder, mutluluk, sevinç, bazen yokluk, bazense varlık, hepsi ya bir şeyler kattı yada bir şeyler azalttı. "Ne gerek var saza cümbüşe" diye düşünürken, bugünkü aklımla "Aslında fena olmazdı, kafa dağıtır eğlenirdik" diyorum.
Elimde olsa, 4 yaşıma dönmek isterdim.
Mahalleden bir arkadaşım bana doğum günümü sormuştu ve bilmiyorum demiştim. "O zaman bugün senin doğum günün olsun, hadi kutlayalım" deyip, akşam hava kararana dek top oynamıştık.
Bugün o akşamın üzerinden tam 28 sene geçti.
Hangi aydı yada hangi gündü inan hatırlamıyorum.
Tabi o arkadaşımın adını da.
Tek hatırladığım ismi, cismi olmayan, tarif edemediğim huzurlu bir doğum günümdü.
Geçmişe kıyasla şimdilerde huzur biraz pahalandı. Muhasebesi tutulmayan hiçbir şeyin huzuru kalmadı. Ama hayaller bedava.
Mesela saçlarını tarayıp ördüğüm bir kızımın olabileceği yada bir pazar sabahı koşup yatağa zıplayarak "babacık, hadi uyan" deyip yanaklarımı sıkıp sallayıp uyandırabileceği gibi hayaller.
Bazen düşünüyorum da, çok mu şey istedim acaba bu hayattan?
Bazen henüz erken ve zamanı değildi, ama bazen de geç kalmıştım. Kurduğum hayallerle adeta su dalgaları gibiydik. Birlikte büyüyor, ama bir türlü dokunamıyorduk birbirimize.
Kısacası, bugün az biraz kederliyim. Çünkü, birbirinden güzel onca hatıralarımdan koca 1 sene daha uzaklaştım. Özlenmez mi? Hele de hevesiniz kursağınızda, tadı damağınızda kalmış anılarınız halının altında hayli birikmişse.
Günlerin özel bir anlam ifade edebileceğini ve hayatı bir bütün olarak düşünecek olursak anı ve hatıralardan ibaret olduğunu henüz bilmediğim vakitlerde doğum günü, sevgililer günü vs. gibi günleri kutlamak aşırı saçma ve hatta bir o kadar da çekilmez gelirdi. Fikir mi değiştirdim? Evet değiştirdim, hem zaten ben de değiştim. Çünkü yaşanılan her ne varsa hüzün, keder, mutluluk, sevinç, bazen yokluk, bazense varlık, hepsi ya bir şeyler kattı yada bir şeyler azalttı. "Ne gerek var saza cümbüşe" diye düşünürken, bugünkü aklımla "Aslında fena olmazdı, kafa dağıtır eğlenirdik" diyorum.
Elimde olsa, 4 yaşıma dönmek isterdim.Mahalleden bir arkadaşım bana doğum günümü sormuştu ve bilmiyorum demiştim. "O zaman bugün senin doğum günün olsun, hadi kutlayalım" deyip, akşam hava kararana dek top oynamıştık.
Bugün o akşamın üzerinden tam 28 sene geçti.
Hangi aydı yada hangi gündü inan hatırlamıyorum.
Tabi o arkadaşımın adını da.
Tek hatırladığım ismi, cismi olmayan, tarif edemediğim huzurlu bir doğum günümdü.
Geçmişe kıyasla şimdilerde huzur biraz pahalandı. Muhasebesi tutulmayan hiçbir şeyin huzuru kalmadı. Ama hayaller bedava.
Mesela saçlarını tarayıp ördüğüm bir kızımın olabileceği yada bir pazar sabahı koşup yatağa zıplayarak "babacık, hadi uyan" deyip yanaklarımı sıkıp sallayıp uyandırabileceği gibi hayaller.
Bazen düşünüyorum da, çok mu şey istedim acaba bu hayattan?
Bazen henüz erken ve zamanı değildi, ama bazen de geç kalmıştım. Kurduğum hayallerle adeta su dalgaları gibiydik. Birlikte büyüyor, ama bir türlü dokunamıyorduk birbirimize.
Kısacası, bugün az biraz kederliyim. Çünkü, birbirinden güzel onca hatıralarımdan koca 1 sene daha uzaklaştım. Özlenmez mi? Hele de hevesiniz kursağınızda, tadı damağınızda kalmış anılarınız halının altında hayli birikmişse.
Huzurlu bir gelecek için, hoşça kalın..
Yorumlar
Yorum Gönder