DİKKAT, DİKKAT!

Merhaba sevgili okuyucu. Umarım şu an bu satırları okurken çok iyisindir.

Bu blogu açmamda ki amacım edebî aforizmalar parçalama değil. Ya da geyik muhabbetine piskevit banmak hiç değil. İşin aslı bir amacım da yok. Zaten, memlekette binlerce uzman herbokolog mevcutken ben anladığım konular üzerinde saçmalamaya gayret göstereceğim size söz veriyorum. Okuduğum kitaplarda hangi karakterlere kendimi yakın hissettiğimden, keşke şu kız ölmeseydi sonunda dediğim filmlere, gezip tozduğum yerlerde tanıştığım patili dostlarımdan, bu da mı gol değil dediğim Beşiktaş maçlarına... hepsinden de gücüm yettiğince bahsedeceğim. Birileri okusun da büyüsün niyetinde değilim. O nedenle rahat rahat istediğim yerde ve zamanda hayatın bana doğuştan bahşettiği ama çok sonraları öğreneceğim saçmalama hakkımı kullanacağım. Galiba uzun zaman sonra kendim için de bir şeyler yapabilmenin hazzını yaşayacağım.

Gel gelelim gönül isterdi ki, şöyle efendime söyleyim genç sevgilisi olanlar kervanına katılıp ortalığı bolca reklam kokutmak, az biraz da müstehcen konulara değinip ilgi çekmek, hatta işin iyice tezeğini çıkarıp bu vakitten sonra youtuber olmak ama aynada gördüğüm surata bakıp "Bu bıyıklarla mı ha, bu bıyıklarla mı?" derken yakalamayım mı kendimi?

Bu kısa tanışma vesilesiyle küçüklerin gözlerinden, büyüklerin ellerinden öper, yaşıtım olanların da ellerini sıkmak isterim. Ve Özgüroğlan der ki, hoşça kalın e mi!